Asgari Ücret Raporu 2019

2019 Asgari Ücret Raporu için görseli veya linki tıklayınız

2020 yılı asgari ücret tespit çalışmaları başladı. Asgari ücret pazarlığı Türkiye’nin en büyük ücret pazarlığıdır. Asgari ücret sadece sınırlı bir kesimi değil neredeyse çalışanların tamamını ilgilendiriyor. On milyon civarında işçi asgari ücrete çok yakın bir ücretle çalışmaktadır.

Asgari ücret aileleriyle birlikte on milyonlarca yurttaşın derdidir. 2018 itibariyle zorunlu sigortalıların sayısı ise 14 milyon civarındadır. Kayıt dışı çalışan işçilerle birlikte bu sayı 16 milyonu aşmaktadır. Asgari ücret tespiti 16 milyon işçinin ve onların ailelerinin yaşama koşullarını ilgilendiren çalışma hayatının en temel konularından biridir. Asgari ücret tespit süreci Türkiye’nin en büyük ücret pazarlığıdır.

Asgari ücret emredici bir kural olmasına rağmen işçilerin önemli bir bölümü yasa dışı bir biçimde asgari ücretin altında ücretlerle çalıştırılmaktadır.

Asgari ücret nüfusun oldukça geniş bir bölümünü etkilemektedir. Asgari ücret artışı gelir düzeyini, tüketim ve tasarruf eğilimlerini de etkileyeceği için ekonominin bütününü ilgilendiren çok önemli makro ekonomik bir göstergedir.

2020 yılı asgari ücret tespit çalışmaları 2 Aralık 2019’da başladı. Asgari ücret Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından saptanıyor. Karar oy çokluğu ile alınıyor ve kesin nitelik taşıyor. Asgari ücret tespit süreci Türkiye’nin en büyük pazarlığı olmasına karşın bu pazarlıkta işçilerin sendikaların elinde grev silahı yoktur. Ancak asgari ücret tespit süreci bir toplu pazarlığa çevirmek, milyonların meselesi yapmak ve çalışanları insanca bir asgari ücret talebi etrafında harekete geçirmek mümkündür.

2020 asgari ücreti krizin etkilerinin derinden yaşandığı, işsizliğin arttığı, alım gücünün düştüğü, gelir dağılımın bozulduğu koşullarda saptanıyor. Asgari ücret ülkemizde giderek ortalama ücrete dönüştüğü için asgari ücret çalışanları ekonomik krize karşı korumanın en önemli aracıdır. Tespit edilecek asgari ücret hem asgari ücret civarı çalışanların hem de bütün işçilerin ücret seviyesini etkileyecektir.

2020 asgari ücret pazarlığının zorlu geçeceği sır değil. Ekonomik krizi geçiştirmek için hükümet elde avuçta ne varsa kullanmıştır. Bu nedenle ekonomi daha da kırılgan hale gelmiştir. Ancak üretim ve işsizlik cephesinde olumlu bir adım maalesef söz konusu değildir. 2020 seçim yılı olmadığı için hükümetin asgari ücrette cimri davranacağını ve bu konuda işverenlerle ortak hareket edeceğini söylemek mümkündür.

Bilindiği gibi Yeni Ekonomi Programı adı verilen 2020-2022 Orta Vadeli Programda “Kamunun yönlendirdiği bazı fiyat ve ücretlerde geçmiş̧ enflasyon yerine YEP enflasyon hedeflerine göre ayarlamalar yapılacak, böylece enflasyonda atalet etkisi sınırlandırılacaktır” hedefine yer verilmişti. Aynı şekilde Uluslararası Para Fonu da 23 Eylül 2019’da yaptığı açıklamada “Geriye dönük enflasyona dayalı ücret saptama sistemi ortadan kaldırılarak, asgari ücret artışı hedeflenen enflasyon ve verimliğe paralel saptanarak, işgücü piyasası esnekliği sağlanmalı” demişti.

Bu çerçevede asgari ücret müzakerelerinde hükümet hedef enflasyonu gündeme getirebilir. 2020 Orta Vadeli Program enflasyon hedefi yüzde 8,5 olarak saptanmıştır. Asgari ücret tespitinde hedef enflasyonun esas alınması kabul edilemez.

Şirketlerin kurtarılmaya çalışıldığı, işveren teşviklerine devasa kaynakların ayrıldığı, İşsizlik Sigortası Fonu’nun “işveren destek fonu”na dönüştüğü bir ortamda kimse işçilere “fedakârlık” tavsiyesinde bulunmasın. Kimse işçilerden fedakârlık beklemesin.

Öte yandan asgari ücret artışı halkın büyük bölümünün gelirinin artması anlamına gelecektir. Bu nedenle asgari ücret artışının sadece işçilere değil, Türkiye ekonomisine katkısı olacaktır.

40 yıldır uygulanan ancak artık iflas eden neoliberal politikaları terk etme zamanı geldi. Ücret artışına dayalı büyüme mümkündür. Ücret artışları çalışana da ekonomiye de olumlu etki yapar. Ücret artışları alım gücünü artırarak ekonomiyi canlandırır.

Asgari ücret pazarlığı sıradan bir pazarlık değildir. Ülkemizin en büyük, en kapsamlı mücadele sürecidir. Asgari ücret pazarlığı sadece masa başı pazarlık değildir. DİSK asgari ücret pazarlığını çok önemli bir paylaşım mücadelesi olarak görmektedir. Uluslararası normlar gerektirdiği halde DİSK asgari ücret görüşmelerine katılamıyor. Ancak asgari ücret pazarlığı ve mücadelesinin doğrudan tarafıyız.

DİSK asgari ücret pazarlığını bütün işçi konfederasyonları tarafından ortaklaşa yürütülmesi gereken bir mücadele olarak görmekte ve asgari ücret görüşmeleri sırasında konunun toplumsal bir talep haline gelmesi ve sahiplenilmesi için ortak çalışmayı ve ortak mücadeleyi önermektedir. DİSK, Türk-İş ve Hak-İş’e asgari ücretin insana yaraşır bir ücret olması için ortak çalışma ve mücadele önermektedir.

Asgari ücret etrafında mücadele toplumsal, hukuksal ve bilimsel boyutları olan çok yönlü bir süreçtir. Bu çerçevede DİSK yıllardır asgari ücret tespit görüşmeleri sırasında görüşlerini bilimsel bir raporla kamuoyu ile paylaşmakta ve asgari ücret talebinin sosyal ve ekonomik temellerini bilimsel gerekçeleriyle kamuoyuna duyurmaktadır.

Elinizdeki Asgari Ücret Gerçeği 2020 Raporu DİSK Araştırma Dairesi (DİSK-AR) tarafından asgari ücretin çeşitli boyutlarını ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.  Rapor karşılaştırmalı olarak dünya ve Türkiye’de asgari ücret uygulamalarını ele almakta ve 2019 asgari ücret talebimizin temel gerekçelerini ortaya koymaktadır.