Covid-19 Günlerinde Türkiye’de Sendikalaşma

COVID-19 SALGINI GÜNLERİNDE TÜRKİYE’DE SENDİKALAŞMANIN DURUMU ARAŞTIRMASI:

14,6 MİLYON İŞÇİ HİÇBİR SENDİKAL KORUMAYA SAHİP DEĞİL

SENDİKASIZ İŞÇİLER COVID-19’UN YARATTIĞI TEHLİKELER KARŞISINDA TAMAMEN SAVUNMASIZ

Covid-19 Günlerinde Sendikalaşma Araştırması (Nisan 2020)

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından yapılan Sendikalaşma Araştırması (2020) sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi konusundaki vahim tabloyu ortaya koyuyor. 2018’de başlayıp 2019’da etkileri devam eden ekonomik krizin ardından Covid-19 salgını da ciddi ekonomik ve sosyal tahribata yol açıyor. Sendikalı işyerlerinde işçilerin Covid-19’a karşı korunmasına yönelik uyarılar ve girişimler yapılıp çeşitli koruyucu adımlar atılırken sendikasız işçiler işverenlerin insafına bırakılmış durumda.

DİSK-AR araştırmasına göre 14 milyon 576 bin işçi hiçbir sendikal korumaya sahip değildir. Bu durum Covid-19’un işçi sınıfının üzerinde daha yıkıcı bir etki yaratacağının göstergesidir. Türkiye’de sendikalaşabilen işçilerin oranı yüzde 12,14 ile sınırlı kalırken, işçilerin sadece yüzde 7,8’i toplu iş sözleşmelerinden yararlanıyor. Araştırma sendikalı işçilerin bile bir ciddi bir bölümünün toplu iş sözleşmesinden yararlanamadığını gösteriyor. Memurlar hariç 15 milyon 799 bin işçinin sadece 1 milyon 918 bini sendika üyesi iken 13 milyon 881 bin işçi herhangi bir sendikaya üye değildir. 15 milyon 799 bin işçinin ise sadece 1 milyon 229 bini toplu iş sözleşmesi kapsamındadır.

Araştırmada yer alan bulgular özetle şöyledir:

  • İşçilerin yüzde 90’ı sendikasız: Türkiye’de toplam 15 milyon 799 bin işçinin 14 milyon 104 bini herhangi bir sendikaya üye değildir. Tüm işçiler arasındaki en savunmasız grup olan kayıt dışı işçiler dahil edildiğinde ise fiili sendikalaşma oranı yüzde 12,14’tür.
  • İşçilerin yüzde 92’si toplu iş sözleşmesi kapsamında değil: Türkiye’de toplam 15 milyon 799 bin işçinin sadece 1 milyon 229 bini toplu iş sözleşmesinden yararlanıyor. İşçilerin yüzde 92,22’si toplu iş sözleşmesi kapsamı dışındadır. Toplu iş sözleşmesi kapsamı dışındaki işçi 14 milyon 953 bin işçi salgına karşı daha ciddi bir tehdit altındadır. Ocak 2020’de toplu iş sözleşmesi kapsama oranı sadece yüzde 7,8’dir.
  • Sendika üyesi işçiler de toplu iş sözleşmesiz: Bakanlık verilerine göre 1 milyon 918 bin sendika üyesi olarak gözükse de bunların 727 bini (yüzde 39’u) toplu iş sözleşmesi kapsamında değildir. Toplu iş sözleşmesinden yararlanan üye sayısı 1 milyon 132 bindir. 589 bin işçi sendika üyesi olduğu halde toplu iş sözleşmesinden yararlanamamaktadır.
  • Yeni sendika üyelerinin dağılımında büyük bir dengesizlik söz konusu: 2013 ve 2020 arasında sendika üyeliğinde 916 binlik artış yaşandı. 916 bin işçinin 500 bini Hak-İş’e, 309 bini Türk-İş’e, 85 bini DİSK’e üye sendikalara üye olmuştur. Bu tablo Hak-İş’in kamu taşeron işçilerinin ve kamu işçilerinin sendikalaşması sırasında siyasal iktidar tarafından korunup kolladığını göstermektedir.
  • İşkollarına göre sendikalaşma: İnşaat, turizm ve büro işkolu en düşük sendikalaşma oranına sahip işkollarıdır. 2019’da en fazla iş cinayetlerinin yaşandığı ikinci işkolu olan ve Covid-19’un en yaygın olarak görüldüğü inşaatta ise sendikasızlaşma devam etmektedir. En fazla sendikalaşma oranına sahip ilk üç işkolu, genel işler, savunma ve güvenlik ile banka, finans ve sigortadır. 2013-2020 arasında en fazla sendikalaşan işçinin bulunduğu işkolu sağlık ve sosyal hizmetler olurken sendikalaşmanın azaldığı tek işkolu avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık oldu.