Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 16 yıllık iktidarı boyunca gerek yaptığı yasal düzenlemelerle gerekse izlediği politikalarla işçilerin ve çalışanların önemli hak kayıpları yaşamasına yol açtı. 2003 yılında İş Kanunu’nu değiştiren AKP, çalışma hayatının esnekleşmesine ve güvencesiz çalışma biçimlerinin yaygınlaşmasına yol açtı. İş Kanunu yasalaşırken iş güvencesine ilişkin düzenlemeler daraltıldı.
AKP hükümeti ilk yıllarında kamuda güvenceli çalışmayı yasal olarak sona erdirmeyi hedefleyen Kamu Yönetimi Temel Kanunu’nu çıkartmayı başaramayınca, kamuda taşeron işçi çalıştırmayı kolaylaştıran düzenlemeler yaptı. AKP dönemiyle birlikte kamuda taşeron işçi çalıştırma tırmanışa geçti ve bir milyona yaklaştı. AKP döneminde taşeron uygulamaları özel sektörde de yaygınlaştı.
AKP’nin sosyal devleti tahrip eden bir diğer uygulaması sosyal güvenlikte “reform” adı altında yapılan düzenlemeler oldu. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile emeklilik yaşı yükseltildi, emekli olmak zorlaştırıldı. Emekli aylığı hesaplama ve bağlama oranlarında yapılan değişiklikler sonucunda emekli aylıkları düşmeye başladı.
AKP döneminde izlenen anti-sendikal politikalar nedeniyle sendikalaşma oranları düştü. Özellikle toplu sözleşme kapsamındaki işçi sayısı açısından Türkiye OECD ülkelerinin en sonuncusu durumuna geldi.
AKP, ANAP ve Özal döneminde başlatılan özelleştirme programlarını daha da derinleştirerek sürdürdü. Türkiye’de yapılan tüm özelleştirmelerin yüzde 88 AKP iktidarı döneminde yapıldı. Türkiye’nin bütün kamu işletmeleri sadece 47 milyar dolar karşılığında satıldı.
AKP döneminde iş hukukunun korucuyu düzenlemeleri tek tek ortadan kaldırıldı. Kiralık işçilik uygulaması sermaye örgütlerinin talepleri doğrultusunda yasalaştırıldı.
Sermaye örgütlerinin bir diğer talebi olan iş davalarında zorunlu arabuluculuk uygulaması AKP’nin emek karşıtı uygulamalarından bir diğeri oldu.
AKP işsizliği düşürmek ve istihdamı artırmak konusunda başarılı olamadı. İşsizlik Sigortası Fonu’ndan sağlanan devasa teşviklere rağmen işsizlik düşmedi, istihdamda beklenen artış sağlanmadı.
AKP döneminde vergi adaletsizliği daha da arttı. Dolaylı vergilerin oranı yüzde 65’e yükseldi. Tüketimden alınan vergiler gelir adaletsizliğini daha da büyüttü.
AKP döneminde emek karşıtı uygulamalar OHAL ile zirve yaptı. Darbecilere karşı ilan edildiği söylenen OHAL çalışma ve grev hakkını ortadan kaldıran bir uygulamaya dönüştü. 140 bine yakın kamu görevlisi haklarından yargı kararı olmaksızın ve yargı yolları kapatılarak kamu görevinden çıkarıldı. OHAL döneminde demokratik hak ve özgürlüklerin kullanımı sınırlandı.
Bu raporda AKP döneminin emeğin ve işçi sınıfının durumu çeşitli boyutlarıyla ele alınmaktadır. Asgari ücretten gelir dağılımına, sendikalaşmadan toplu pazarlık ve grev hakkına, istihdam ve işsizlikten çalışma sürelerine kadar çalışanları ilgilendiren pek çok konuda AKP döneminde yaşananlar somut verilerle irdelenmekte ve AKP’li yıllarda emeğin kayıpları gözler önüne serilmektedir.
Araştırmanın tam metnine ulaşmak için tıklayınız