İşsizlik Sigortası Fonu Covid-19 ile mücadelede etkin bir biçimde kullanılmıyor. Sendikaların, toplumsal örgütlerin ve muhalefetin ısrarlı taleplerine rağmen Hükümet, İşsizlik Sigortası Fonu’nu ve onun sağladığı araçları etkili ve sonuç alıcı biçimde kullanmıyor. Bu raporda ana hatlarıyla İşsizlik Sigortası Fonu’nun durumu ve neden etkin kullanılmadığı ele alınacaktır.
Covid-19 salgını sağlık alanında olduğu kadar toplumsal alanda da ciddi tahribat yaratıyor. ILO’ya göre Covid-19 salgını nedeniyle dünya çapında 25 milyon insan işinden olabilir. Türkiye de büyük bir işsizlik dalgası ile yüz yüze. Kapanan ve üretime ara veren işletmeler nedeniyle işçiler işsiz kalıyor ve her geçen gün bu sayı artıyor. Bir yandan alınan sağlık önlemleri öte yandan talep daralması ve ekonomik durgunluk nedeniyle Türkiye, tarihinin en büyük işsizlik dalgası ile karşı karşıya. İşçiler ya ücretsiz izne çıkarılıyor ya da işten çıkarılıyor. İki durumda da ciddi bir gelir kaybı yaşanıyor.
İşsizlik Sigortası Fonu Neden Önemli?
Covid-19 ile mücadele kapsamında artması muhtemel sağlık önlemleri çerçevesinde daha çok işin durması ve mal-hizmet üretimine ara verilmesi söz konusu olacak. Ekonomik durgunluğun artacağı, talebin düşeceği, on binlerce işletmenin kapanacağı veya üretimine ara vereceği; tüm bunların sonucunda milyonlarla ölçülebilecek iş ve gelir kaybı yaşanacağı sır değil.
Covid-19 salgınının en büyük toplumsal tahribatı işsizlik ve gelir kaybı olacak. Covid-19’un yaratacağı büyük toplumsal tahribata karşı diğer kamusal tedbirlerle birlikte İşsizlik Sigortası Fonu önemli bir işlev görebilir.
İşsizlik Sigortası Fonu’nda birikmiş kaynaklar Covid-19 ile mücadele sürecinde acil bir destek paketi olarak kullanılabilir. İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları milyonlarca işçiye aylarca yetecek bir gelir desteği sağlayabilir. Fon’da bulunan 131 milyar TL’yi aşkın kaynakların bir bölümünün kullanımıyla 3 ay boyunca 15 milyon işçiye asgari ücret düzeyinde bir destek sağlanabilir.